I. STATİK (DURGUN) ELEKTRİK
A. ATOMUN YAPISI VE ELEKTRİK YÜKLERİ
Atom, ortada çekirdek ve çevresinde dolanan elektronlardan oluşur. Atomun
çekirdeği proton ve nötronlardan oluşmuştur. Çekirdekteki nötronlar yüksüz ve
protonlar pozitif (+) yüklüdür. Çekirdeğin çevresinde dolanmakta olan
elektronlar ise negatif (-) yüklüdür. Atomlarda hareketli olan parçacıklar
sadece elektronlardır. Bundan dolayı elektrikte yük hareketi elektron
hareketiyle gerçekleşir. Pozitif yükler hareketsizdir.
• Bir atomda
pozitif yükler ile negatif yükler birbirine eşit ise buna nötr (yüksüz) atom
denir.
• Eğer nötr bir
atom elektron kaybetmiş ise pozitif yükler çoğunlukta olacağı için bu atoma
pozitif yüklü atom (iyon) denir.
• Eğer nötr
atom elektron kazanmış ise bu atoma negatif yüklü atom (iyon) denir.
Aynı tür yükler birbirini iter, zıt yükler birbirini çeker. Yükler arasındaki
bu kuvvete Coulomb kuvveti denir.
Coulomb kuvveti yüklerin büyüklükleri ile doğru, aralarındaki
uzaklığın karesi ile ters orantılıdır.
Doğadaki en küçük elektrik yükü elektronun ve protonun yüküdür. Bunlar
birbirine değer olarak eşit fakat işaret olarak zıttır. Elektron ve protonun
yükü çok küçük olduğu için yük birim olarak coulomb (C) kullanılır.
1 coulomb = 6, 25 .1018 elektron yüküdür.
B. ELEKTRİKLENME ÇEŞİTLERİ
1. Sürtünme ile
elektriklenme
Ebonit çubuk yün kumaşa sürtüldüğünde ebonitin (-) , yün kumaşın (+)
yüklendiği görülür. Cam çubuk ipek kumaşa sürtüldüğünde camın (+), ipek kumaşın
ise (-) yüklendiği görülür. Sürtünme ile elektriklenme yalnızca bazı yalıtkan
maddeler arasında gözlenebilir.
2. Etki ile elektriklenme
Yüklü bir cisme bir başka iletken cisim yaklaştırıldığında aynı tür yükler
birbirini itip, zıt yükler birbirini çekeceği için cisimlerin üzerinde bir yük
hareketi oluşacaktır.
3. Dokunma ile elektriklenme
Yüklü bir cisim nötr veya yüklü bir başka iletken -dokundurulduğunda
aralarında yük alışverişi olur • süre sonra yükler dengelenerek yük alışverişi
durur.
Topraklama
: Yüklü bir cismi nötr hale getirmek için torağa dokundurulması olayına
topraklama denir.
• Lastik,
plastik, ebonit, kağıt, cam gibi elektriği iletmeyen
maddelere yalıtkan
madde denir. Sürtünmeyle elektriklenen ve enerjiyi üzerinde durgun olarak tutan
maddeler yalıtkan maddelerdir.
• Metaller gibi
elektriği ileten maddelere iletken madde denir, iletkenlerde elektronlar
serbestçe hareket edebilir.
C. ELEKTROSKOP
Cisimlerdeki yük varlığını ve türünü anlamamıza yarayan alete elektroskop denir. Elektroskop
yüklendiğinde yaprakları açılır ve yüksüz olduğunda yaprakları kapalı durumda
olur.
D. ŞİMŞEK, YILDIRIM ve GÖK GÜRÜLTÜSÜ
Bulutlar hareket ederken birbirlerine ve hava moleküllerine sürtünürler.
Sürtünme sonucu üzerlerinde elektriklenme oluşur. Yer yüzünün buluta yakın olan
kısımları da cinste (zıt) elektriklenebilir. Bu sebeple bulut ile yeryüzü
arasında zaman zaman elektriksel boşalma .Bu olaya yıldırım denir.
Yüksek binaları, kuleleri yıldırımdan korumak için yıldırımlık yapılır. Yıldırımlık
(paratoner), toprağa bağlı sivri
uçlu bir metal çubuktur. Bu uca düşen yıldırımdaki elektrik, iletken bir kablo
yardımıyla toprağa aktarılır. Böylece paratoner yardımıyla yıldırımın
tehlikelerinden korunuruz.
Bulutlarda biriken elektrik yalnız yer yüzüne değil, bulutun bir
noktasından diğer bir noktasına da boşalabilir. Bu olaya şimşek denir. Gerek
şimşek, gerekse yıldırım, ışık ile birlikte şiddetli bir ses meydana getirir.
Bu sese gök
gürültüsü denir. Işık, sesten çok daha hızlı yayılır. Şimşeklerin çaktığı bir
havada ilk önce parlak ışığı görür sonrada gök gürültüsünü duyarız. Örneğin;
gök gürültüsünün şimşekten bir saniye sonra duyulması yıldırımın 350 metre
uzakta oluştuğunu bize gösterir.
ELEKTRİK DEVRELERİ EKTRİK AKIMI
Elektronların iletken içindeki hareketine elektrik akımı denir. Bir
iletkenden birim zamanda (t) geçen yük miktarına (q), elektrik akım şiddeti ( I ) denir.
- Elektrik akımı, üretecin ( + ) ucundan
çıkıp ( - ) ucuna girecek şekilde oluşur.
- Elektron akımı, üretecin ( - ) ucundan
çıkıp ( + ) ucuna girecek şekilde olur.
B. ELEKTRİK DEVRE ELEMANLARI
1. Üreteç
Kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çevirerek devreye elektrik akımı
veren elemanlara pil
veya akümülatör denir. Mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çeviren cihazlara jeneratör denir.
Bir üretecin uçları arasındaki potansiyel farka elektromotor kuvvet (emk, V) denir.
2. Direnç
Elektrik akımının geçmesine zorluk gösteren yani elektrik
enerjisinin harcandığı elemana direnç denir. Bunlar lamba, ütü, elektrik
ocağı vb. cihazlar olabilir. Direncin birimi ohm (W) dur.
3. Ayarlı Direnç (Reosta)
Devredeki akım şiddetini ayarlamak için kullanılan değişken
dirençlere reosta denir.
4. Ampermetre
Elektrik akım şiddetini gösteren ölçü aletine ampermetre denir.
Ampermetreler devreye daima seri bağlanır. Akım birimi amperdir.
5. Voltmetre
Elektrik devrelerinde potansiyel farkı (gerilim) gösteren ölçü
aletine voltmetre denir. Voltmetre
gerilimi ölçülecek elemana daima paralel bağlanır. Potansiyel fark (gerilim)
birimi volttur.
Diğer devre elemanları : Topraklama, sigorta
C. OHM KANUNU
Bir iletkenin uçlarındaki potansiyel fark (gerilim) ile iletkenin içinden
geçen akım arasında sabit bir oran vardır. Bu orana iletkenin direnci denir.
- Bir iletkenin direnci; öz direnci ve boyu
ile doğru orantılı, kesit alanı ile ters orantılıdır.
Özdirenç
: Birim uzunluk ve birim kesitteki iletkenin direncine denir. İletkenin
cinsine bağlıdır ve ayırt edici bir özelliktir.
Kısa
Devre : Elektrik akımının devresini direncin olmadığı yoldan tamamlamasına
denir. Direnç üzerinden akım geçmez.
D. DİRENÇLERİN BAĞLANMASI
1. Seri Bağlama
Dirençlerin birer uçları birbirine bağlanarak (uç uca eklenerek) elde
edilen bağlama şekline seri bağlama denir.
Eşdeğer direnç, dirençlerin toplamına eşittir.
Toplam potansiyel fark dirençlerin potansiyel farklarının toplamına
eşittir.
2. Paralel Bağlama
Dirençlerin birer uçları bir noktada, diğer uçları da başka bir noktada
olacak şekilde bağlanmalarına paralel bağlama denir.
Eşdeğer direnç, 1/Reş = 1/R1+1/R2+1/R3
Devrenin toplam akımı, kolların akımları toplamına eşittir.
Kollardaki potansiyel farklar birbirine eşittir.
III. ELEKTRİK DEVRELERİNDE AKIM VE GERİLİM
- SERİ
BAĞLI DEVRELERDE AKIM VE GERİLİM
- Seri bağlı devrelerde,
toplam gerilim, devredeki dirençlerin gerilimlerinin toplanması ile bulunur.
- Seri bağlı devrelerde,
akım kollara ayrılmadığı için ana kol akımı (I), devredeki dirençlerin
akımlarına eşittir.
- Seri bağlı devrelerde,
dirençlerden geçen akım şiddeti sabit olduğundan, gerilimler,
dirençlerin büyüklüğüyle doğru orantılı olur.
- PARALEL
BAĞLI DEVRELERDE AKIM VE GERİLİM
- Paralel bağlı
devrelerde, paralel bağlı dirençlerin gerilimleri birbirine eşittir.
- Paralel bağlı
devrelerde, akım kollara ayrıldığı için toplam akım kollardaki akımların
toplanması ile bulunur.
- Her bir koldan geçen
akım, o koldaki dirençle ters orantılıdır. Büyük dirençten az akım, küçük
dirençten çok akım geçer.
IV. ÜRETEÇLERİN BAĞLANMASI
A. SERİ BAĞLAMA
1. Düz Seri Bağlama
Seri bağlamada bir üretecin (+) ucu diğer üretecin (-) ucuna bağlanır. Bu
durumda toplam potansiyel fark, üreteçlerin potansiyel farklarının toplamına
eşit olur.
Üreteçler seri bağlandığında toplam potansiyel fark artar. Bu nedenle devre
akımı artar. Çekilen akım şiddeti arttığı için üreteçlerin ömrü azalır.
2. Ters Seri Bağlama
Seri bağlı üreteçlerin aynı kutupları birbirine bağlandığında üreteçler
ters bağlanmış olur. Bu durumda şekildeki üreteçlerin toplam potansiyel farkı;
V=V1+V2-V3 olur. (V1 + V2 >
V3 ise,)
B. PARALEL BAĞLAMA
Üreteçlerin (+) uçları birbiriyle, (-) uçları da birbiriyle bağlanırsa
buna paralel
bağlama denir. Paralel bağlı üreteçlerin potansiyel farkları eşittir. Bu
durumda toplam potansiyel fark; yine V kadar olur.
Üreteçlerin toplam potansiyel farkı bir üretecinki kadar olur. Bu nedenle
üreteç sayısı arttıkça devrenin toplam potansiyel farkı ve akımı artmaz.
Çekilen akım şiddeti artmadığı için üretecin ömrü uzun olur. (Üreteçlerin iç
dirençleri ihmal ediliyor.)
V. GÜÇ VE ENERJİ
Elektronlar bir iletkenden geçerken iletkenin atomlarına çarparak
titreşimlere sebep olurlar. Bu titreşimler iletkene ve çevreye yayılarak ısı
enerjisinin oluşmasına sebep olurlar. Bu şekilde elektrik enerjisi ısı
enerjisine dönüşmüş olur.
Isınan iletkenin erime noktası çok yüksek ise iletken akkor hale gelerek
ışık enerjisi de yayar.
- ENERJİ
Bir elektrik devresinden
akım geçirildiğinde iş yapılmış (bir miktar enerji harcanmış) olur. Bu enerji
Enerji = Gerilim x Akım
x Zaman
E = V . I .
t olur.
V2
V = I . R olduğundan
enerji E = —- . t veya E = I2 . R. T şeklinde de ifade
edilir.
R
E
|
V
|
I
|
R
|
t
|
Enerji
|
Gerilim
|
Akım
|
Direnç
|
Zaman
|
J
|
V
|
A
|
W
|
s
|
wh
|
V
|
A
|
W
|
h
|
1 wh = 3600
J
1 kwh = 1000 wh
1
J = 0,24 cal
B. ELEKTRİKSEL GÜÇ
Bir elektrik devre elamanının harcadığı güç;
Harcanan enerji V
. I . t
Güç
= ---------------------- P
= --------------
Zaman t
Güç = Gerilim •
Akım P
= V . I
V2
V = l . R olduğundan güç P = ---- veya P = l2 .
R şeklinde ifade edilir.
R
P
|
V
|
l
|
R
|
Güç
|
Gerilim
|
Akım
|
Direnç
|
W
|
V
|
A
|
n
|
VI. MANYETİZMA
Demir, nikel, kobalt gibi maddeleri çekme özelliği gösteren cisimlere mıknatıs denir.
Elde ediliş biçimlerine göre; doğal ve suni mıknatıs şeklinde ikiye
ayrılırlar.
Mıknatıslık sürelerine göre ise; geçici ve daimi mıknatıs şeklinde ikiye
ayrılırlar. Mıknatıslar şekillerine göre incelendiğinde; atnalı, çubuk, U
şeklinde ve pusula iğnesi şeklinde olanları vardır.
A. MIKNATISIN KUTUPLARI VE MANYETİK KUVVET ÇİZGİLERİ
Mıknatısın çekme özelliği fazla olan uç kısımlarına mıknatısın kutupları
denir.
Çubuk mıknatıs tam ortasından bir iple asıldığında, kutuplardan biri
kuzeye, diğeri güneye yönelir. Kuzeye yönelen uca kuzey kutup (N), güneye
yönelen uca güney kutup (S) adı verilir.
Mıknatıslar; demir, nikel, kobalt gibi maddeleri çekerler. Mıknatıs
tarafından çekilebilen bu tür maddelere manyetik maddeler denir.
Mıknatısın, manyetik cisimleri her yönde çekebildiği alana mıknatısın çekim alanı denir. Mıknatısın
bu çekim alanına mıknatısın
manyetik alanı da denir.
Mıknatısın çevresinde oluşturduğu bu manyetik alan, manyetik kuvvet
çizgileri ile gösterilir.
Manyetik kuvvet çizgileri, mıknatısın N kutbundan
çıkıp S kutbuna görecek şekilde yönlendirilir.
Bir mıknatısın manyetik kuvvet çizgileri, mıknatısın uçlarına yakın
bölgelerde daha sık, uzak bölgelerde ise seyrektir. Manyetik alanın şiddeti
manyetik kuvvet çizgilerinin sık olduğu yerlerde büyük ve manyetik kuvvet
çizgilerinin seyrek olduğu yerlerde küçük olur.
B. MIKNATISLANMA
Manyetik maddeler, sürtünme, dokunma ve tesir ile mıknatıslanabilirler.
Bir mıknatısın manyetik alanı içine yerleştirilmiş, mıknatıs özelliği
olmayan bazı maddeler, alan içinde belli bir süre kaldıktan sonra mıknatıslık
özelliği kazanırlar. Bu tür mıknatıslanmaya tesir ile
mıknatıslanma denir.
Isıtma, çarpma ve manyetik alanının ortadan kaldırılması gibi yollarla
maddelerin mıknatıslık özellikleri yok edilebilir.
Mıknatıslık özelliği olmayan manyetik maddelerin manyetik özellik gösteren
küçük bölgelerinin dizilişi düzensiz ve karışıktır. Mıknatıslandığında ise bu
manyetik özellik gösteren küçük bölgelerin dizilişi düzenli hale gelir.
Demir, mıknatıslandığında mıknatıslığı geçici olur ve buna geçici mıknatıslanma denir.
Çelik ise mıknatıslık özelliğini uzun süre korur ve buna daimi (sürekli) mıknatıs denir.
Mıknatısın Bölünmesi:
Bir mıknatıs bölündüğünde oluşan her parçacığın mıknatıslığı devam eder. Bu
nedenle her parçanın N ve S kutupları bulunur.
Bölünmüş mıknatısın bir ucu N kutbunu iter, diğer ucu ise çeker. N kutbunu
iten uç N, çeken uç ise S tir. Mıknatısın bölme işlemi defalarca tekrarlandığında
elde edilen her parçada N ve S kutuplarının etkisi devam eder.
Mıknatısların Çekme ve İtme Kuvvetleri :
iki mıknatıs birbirine yeterince yaklaştırıldığında aralarında çekme veya
itme şeklinde bir kuvvet oluşacaktır.
Mıknatıslarda aynı tür kutuplar birbirini iter ve zıt kutuplar birbirini
çeker.
Mıknatıs etkisinin ortamlardan geçişi:
Mıknatısın manyetiklik etkisi manyetik kuvvet çizgileri ile belirtilir. Bu
manyetik kuvvet çizgileri manyetik maddelerde daha sık ve etkin olurlar. Buna
karşılık manyetik olmayan maddelerde seyrek olacakları için mıknatıslık
etkisini iyi iletemezler.
Manyetik alan, boşluk dahil her ortamda etkindir ve yalıtılması ortam
etkisi ile mümkün değildir.
Bir mıknatısın kutuplarının pusula ile belirlenmesi:
Kutupları bilinmeyen bir mıknatısın hangi ucunun kuzey (N), hangi ucunun
güney (S) olduğu bir pusula ile belirlenebilir.
Mıknatısın bir kutbu, pusula ibresinin kuzey yönü gösteren ucuna
yaklaştırıldığında, çekme etkisi görülürse bu uç S kutubudur veya
itme etkisi görülürse N kutbu olduğu anlaşılır.
- YERKÜRE'NİN
MANYETİK ALANI
Ortasından bir iplik ile
bağlanarak asılan çubuk mık sın belirli bir doğrultuyu alması, mıknatısa bir
manyetik alanın etki ettiğini gösterir. Bu alan yerin manyetik alanıdır.
Mıknatısın N kutbu kuzeyi
ve S kutbu güneyi gösteri kuzeyde bir güney mıknatıs kutbunun ve güneyde kuzey
mıknatıs kutbunun olduğunu gösterir.
Pusula ibresi, manyetik
kutuplar doğrultusunda sapacağı için, coğrafi kuzey-güney ekseni arasında bir
açı oluşur. Bu açıya sapma açısı denir.
Yerin manyetik kutupları
arasındaki eksen ile dönme ı seni arasında yaklaşık 15° lik açı
vardır. Dünya'nın manyetik alanının gösterdiği etki yerin merkezine konmuş
büyük bir çubuk mıknatısın manyetik alanına benzer
- ELEKTROMIKNATIS
İçinden elektrik akımı
geçen telin yanına bir pusula yerleştirildiğinde pusula ibresinin saptığı
gözlenir. Pusula ibresinin ancak manyetik alan etkisi ile saptığı bilindiğine
göre akım geçen iletkenin çevresinde manyetik alan oluşturduğu anlaşılmaktadır.
Galvanoskop : Pusula tel sargı
düzeneğine galvanoskop denir. Bu alet
elektrik akımının varlığını tespit etmek için kullanılır.
Elektromıknatıs : Bir manyetik
maddenin (demir çevresine üzeri yalıtılmış tel sarılıp akım verildiğinde
manyetik madde (nüve) mıknatıs haline gelir. Buna elektromıknatıs denir.
Devredeki sarım
sayısının veya akımın artması mıknatıslığın artmasını sağlar.
- İNDÜKSİYON
AKIMI
Bir akım makarasına bir
mıknatıs kutbu yaklaştırılırsa ya da uzaklaştırılırsa makara
tellerinden elektrik akımı geçtiği görülür. Bu akıma indüksiyon akımı denir. İndüksiyon
akımının oluşmasının nedeni telin çevrelediği yüzeyden geçen manyetik kuvvet
çizgilerinin sayısının değişmesidir. Mıknatıs sola doğru hareket ettirilirken
indüksiyon akımı 1 yönünde, mıknatıs sağa doğru hareket ettirilirse indüksiyon
akımı 2 yönünde geçer.
İndüksiyon akımının
şiddeti:
Sarım sayısının artması
indüksiyon akımının şiddetini artırır. Mıknatısın veya akım makarasının hızının
artması indüksiyon akımının şiddetini artırır.
VII. TRANSFORMATÖRLER
Transformatörler
potansiyel farkı (gerilimi) artırmak veya azaltmakta kullanılır. Potansiyel
farkı artıran transformatöre yükseltici transformatör, potansiyel farklı
azaltan transformatöre alçaltan transformatör denir.
Transformatörler yalnız alternatif akım gerilimini değiştirir.
Transformatörlerde
kayıplar ihmal edilirse;
Primer gücü
= Sekonder gücü, olur.
P1 = P2
V1.I1=V2.I2
V1 /
V2 = I1 / I2 = n1 /
n2
V1 : Primer gerilimi
V2 : Sekonder gerilimi
n1 : Primer sarım
sayısı
n2 : Sekonder sarım
sayısı
I1 : Primer akımı
I2 : Sekonder akımı
VIII ELEKTRİK AKIMININ
IŞIK ETKİSİ
Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesinde, elektrik
enerjisinin önemi büyüktür. Çevremize baktığımızda,
lambalar, elektrikli ocaklar, elektrikli ütüler, televizyonlar,
buzdolapları, çamaşır makineleri, elektrik motorları, elektrikli trenler
elektrik enerjisi ile çalışan makinelere örnek olarak verilebilir.
Günlük yaşamda elektrik
enerjisinden en fazla aydınlatmada yararlanmaktayız. Aydınlatma amacıyla
kullanılan elektrikli cihazlara elektrik lambası denir. Elektrik
lambaları elektrik enerjisini ışık enerjisine dönüştürür.
Elektrik lambaları iki
şekilde yapılabilir. Bunlar elektrik ampulü ve boşalım tüpleridir.
A. ELEKTRİK AMPULÜ
Elektrik ampulünün
içindeki ışık veren kısma flaman denir. Bu flaman erime noktası çok
yüksek ve direnci çok büyük olan bir iletkenden yapılmıştır. Ampulün içi, daha
fazla ışık vermesi ve ömrünün uzun olması için havası boşaltılmıştır. Camla
kaplı kısmın içine azot ve argon karışımı gazlar koyulmuştur. Buna akkorflamanlı lamba da denir. Ampul
alttaki yivli metal kısmı vasıtası ile duy adı verilen yuvasına takılarak
devreye bağlanır.
Flamandan geçen elektrik
akımı flamanın ısınmasına, dolayısıyla ışık yaymasına sebep olur. Çünkü flaman
ince ve direnci yüksek bir telden yapılmıştır. Telin kesiti küçüldükçe
iletkenin akıma gösterdiği direnç de artar. Akımın geçmesine direnen
tel, ısınır ve ışık verir.
Ampulü Oluşturan
Kısımlar
Flaman: Yüksek sıcaklıklara
dayanıklı, ince ve direnci yüksek bir tel olduğunu söylemiştik. Bu tel helezon
şeklinde sarılmıştır ve tungstenden yapılmıştır. Tungstenin erime sıcaklığı çok
yüksek olduğu için erimeden akkor hâle gelebilme özelliğine sahiptir. Aşırı
derecede ısınarak akkor hâle gelen tungstenden yapılmış flaman çevreye ışık
yayar. Flaman ışık yayarken sıcaklığı yaklaşık 4000 °C dir.
Bakır tel: Flaman ile temas
noktaları arasındaki iletimi sağlayan ve bakırdan yapılan metal iletkendir.
Duya takılan ampulde, bakır tel elektrik akımının flamana iletilmesini sağlar.
Cam: Ampulün iç
yapısını dış ortamdan ayıran kısımdır. Flamanın ısınmadan dolayı
oksijenle temas edip yanmasını önlemek için havası boşaltılır, içine yanma
özelliği olmayan azot ve argon gibi gazlar (asal gazlar) koyulur.
Temas noktaları: Ampulün duya
takılarak devreye bağlanmasını sağlar. Ampuller değişik gerilim ve güçlerde
çalışacak şekilde üretilir.
Ampullerin üzerinde kaç
voltluk gerilim altında kullanılacağı ve gücü yazılıdır.
B. BOŞALIM (DEŞARJ) TÜPLERİ
Normal şartlar altında
hava ve diğer gazlar iletken değildir. Yalnız basınçları düşürüldüğünde gazlar
iletkenlik özelliği gösterirler. Gazların bu özelliğinden yararlanılarak
boşalım tüpleri ile ışık elde edilir.
Boşalım tüplerinin iki ucunda
elektrotlar bulunur. Bu elektrotlara yüksek gerilim uygulandığında tüp içindeki
gazlar iletken hale gelerek ışık yayarlar. Eğer tüp içindeki gazların basıncı
yüksek değerde; yani atmosfer basıncına eşit değerde ise gazlar elektrik
akımını iletmez ve ışık yaymaz.
Tüp içine değişik türde
gaz konulabilir. Her gazın cinsine göre değişik renklerde ışık yayılır.
Örneğin; neon gazı kullanıldığında kızıl, helyum gazı kullanıldığında pembe,
argon gazı kullanıldığında mavi-beyaz, cıva buharı yeşil-mavi renkte ışık yayılır.
Boşalım tüpleri en
yaygın olarak aydınlatmada kullanılır. Flüoresan lambaların temelini boşalım
tüpleri oluşturur.
Bunun dışında boşalım
tüpleri reklam lambası olarak da kullanılır.
IX. ELEKTRİK AKIMININ
ISI ETKİSİ
Bir telden elektrik
akımı geçince bu akım telin ısınmasına sebep olur. Elektrik akımını oluşturan
elektronlar bir telden geçerken, elektronların hareketi telin atomları
tarafından zorlaştırılır. Bu atomların elektronların hareketini engellemesinden
dolayı, elektronların hareket enerjisinin bir kısmı ısı enerjisine dönüşür.
Bir devreden geçen
elektrik akımının şiddeti arttıkça etkileri o kadar artar. Şekillerde görüldüğü
gibi seri bağlı özdeş iki pilin gerilimi, bir pilin geriliminin iki katı olur.
iki pil kullanıldığında devreden geçen elektrik akımı da iki katına çıkar.
Böylece iki pil kullanıldığında tel daha çabuk ısınarak mumun daha kısa sürede
erimesi sağlanır.
Çeşitli sigorta
tiplerinin şeması ve işlevleri : Elektrik devrelerinde, aşırı akımları
önleyerek, elektrik devrelerini hasarlardan koruyan devre elemanlarına sigorta denir. Sigortalar
çok geniş alanlarda kullanılır. Sigortalar evlerde, iş yerlerinde ve elektrik
santralleri gibi endüstri kuruluşlarında, kullanılacakları yerlerin
özelliklerine uygun olarak yapılır.
Sigortalar, metal çifti
sigortalar, manyetik sigortalar ve eriyen telli sigortalar olmak üzere üç gruba
ayrılır.
1. Metal
çiftli sigortalar
Şekildeki devre akımı
sigortadan geçerken metaller ısınmaya başlar. Sigortadaki iki metalin türü
farklı olduğu için biri diğerinden fazla genleşir. Böylece metal çifti aşağı
doğru bükülür ve X noktasından ayrılır. Böylece devre açılır ve akım kesilir.
2. Manyetik
sigortalar
Devreden aşırı
akım geçmeye başlayınca sigortadaki makaranın içerisindeki demir
çekirdek mıknatıslanarak karşısındaki metali çeker. Böylece X noktasından devre
açılarak akım kesilmiş olur.
3. Eriyen telli
sigortalar
Bu tip
sigortalardan kofra tipi sigortalar yaygın olarak kullanılır.
Porselenden yapılmış gövde üzerinde, gövde
kapağı, buşon ve buşon kapağı gibi kısımlar bulunur.
A ve B uçları sigortanın
devreye bağlanmasını sağlarken C kısmına da gövde kapağı takılır. Gövde kapağı
kazaları önlemek için yapılmıştır.
Bu tip sigortalarda,
eriyen telli buşon kullanılır. Devreden geçen aşırı
akım, buşonun içindeki telden geçerek telin eriyerek
kopmasını sağlar. Böylece devre açılarak akım kesilmiş olur. Bu
durumda buşon atılır ve yenisi takılarak devre çalışabilir bir duruma
getirilir.
X. ELEKTRİK AKIMININ
KİMYASAL ETKİSİ
A. ELEKTROLİZ
İletken bir sıvının elektrik
akımı ile kendini oluşturan elementlere ayrılmasına elektroliz denir.
Sıvılarda elektrik akımı
iyonlar ile sağlanır. Saf suyun içinde (+) ve (-) yüklü iyonlar yeteri kadar
bulunmadığından elektrik akımını iletmez.
Ancak saf su içine (+}
ve (-) iyonlarına ayrışabilen maddeler konularak elektrik akımı iletilebilir.
Bu maddeler asit, baz ve tuz olabilir.
Saf su içine tuz
atıldığında iyonlar oluşacağından elektrik akımı iletilir.
Evlerimizde
kullandığımız sular, içinde değişik kimyasal maddeler taşıdığı için elektrik
akımını iletir. Bu nedenle ıslak ellerimizle elektrikli aletlerin fişlerini
takmamalıyız.
Elektrik akımını ileten
bu tür sıvılara elektrolit denir. Pilin (+)
ucuna bağlanan elektrota anot, pilin (-) ucuna bağlanan elektrota katot denir.
Suyun Elektrolizi:
Elektroliz kabının
içindeki suya birkaç damla sülfürik asit damlattığımızda elde ettiğimiz çözelti
elektrik akımını iletir.
Pillerin (-)
kutuplarının bağlı olduğu tüpte hidrojen, pillerin (+) kutuplarının bağlı
olduğu tüpte ise oksijen gazı toplanır. Böylece suyun elektrolizi ile hidrojen
ve oksijen gazı elde edilir.
Bilindiği gibi suyun
yapısında hidrojen ve oksijen atomları (H2O) bulunur.
- METALLERİN
KAPLANMASI
• Elektroliz
ile cisimler, istenilen metal ile kaplanabilirler.
• Kaplamacılıkta
elektrolit olarak kaplama maddesinin çözeltisinin kullanılması gerekir.
Örneğin, kaşık bakır ile kaplanacak ise kaşık katoda, bakır anoda
yerleştirilmeli ve elektrolit olarak bakır bileşiği olan bakır klorürün sudaki
çözeltisi kullanılır. Bu durumda devreye akım verildiğinde kaşığın üzeri bakır
ile kaplanır.
Cl- iyonları (+) elektroda elektronlarını bırakırlar ve
serbest hale geçerler. Eriyik içindeki (Cu++) ve (Cl-)
iyonları bitince, kaplama işi durur. Bunu önlemek için (+) elektrot olarak,
kaplayacak metal asılır ve kaplama sırasında harcanan atomlar (+) elektrottan
alınmış olur. Cl- iyonları açığa çıkmak yerine bakır ile
etkileşerek bakır klorür oluşturur. Böylece kaplama işleminin yeterince sürmesi
sağlanır. Bakır elektrot bitince yerine yenisi asılır.
• Kaplama için tüm
metaller kullanılabilir.
Nikel, krom gibi metaller paslanmayı önlemede; altın, gümüş gibi metallerde
süs ve ziynet eşyalarının kaplanmasında kullanılır.
• Metal kaplama işlemi
hem iletken yüzeylere (metallere) hem de yalıtkan yüzeylere (plastik, tahta,
deri) uygulanabilir.
Fakat yalıtkan yüzeylerin önce iletken duruma getirilmesi gerekir.
XI. ÜRETEÇLER
- PİLLER
Günümüzde, insan
hayatında pillerin çok önemi vardır. Kullandığımız aletlerin büyük bir kısmı piller
ile çalışmaktadır. El feneri, radyo, kasetçalar, hesap makinesi, saat, fotoğraf
makinesi gibi âletlerin çalışmasında piller kullanılır.
Silindir şeklinde bir
yapıya sahip olan 1,5 voltluk kuru pillerin üst kısmının ortasında bulunan
pirinçten yapılmış başlık, (+) kutuptur. Pilin bütün dış yüzeyini kaplayan
çinko kap ise (-) kutuptur. Pilin yan yüzleri yalıtkan bir cisimle kaplanır.
Sadece alt kısmında çinko levha açık bırakılır. Burası negatif kutup olur.
Yassı piller ise değişik
voltajlarda yapılmıştır. Bunların üst yüzeyinde küçük halka şeklindeki kısım
(+) kutup, büyük halka şeklindeki kısım ise (-) kutuptur.
Piller, kullanılacakları
yerlere uygun olarak değişik büyüklükte ve şekillerde yapılırlar. Meselâ, kol
saatlerinde çok küçük piller kullanılır.
Bir düzen içinde
bağlanmış birden fazla pile batarya denir.
Piller, kimyasal
enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren elemanlar olduğu için değişik türleri
yapılabilmektedir. Bunlardan biri de volta pilidir.
Volta pilinde kullanılan
sülfürik asit çözeltisinde, hidrojen (H+) ve sülfat (SO4}-2 iyonları
bulunur. İyon, (+) veya (-) yüklü atom veya atom gruplarına denir. Çözeltideki
hidrojen iyonları bakır elektrot üzerinde, sülfat iyonları ise çinko elektrot
üzerinde toplanırlar.
Böylece bakırın (+) yükle
ve çinkonun (-) yükle yüklenmesine sebep olurlar. Böylece pillerdeki (-) ve (+)
kutuplar meydana gelir. Çinko üzerindeki bu (-) yükler, iletken ve ampul
üzerinden geçerek (+) yüklü bakır elektrota doğru akarlar.
Elektronların bu akışı sırasında ampul yanar.
Volta pili çok çabuk
biter. Kullanışlı olmadığı için en çok kuru piller kullanılır.
B. AKÜMÜLATÖRLER
Uzun süre elektrik akımı
elde etmek için pil yerine akümülatör (akü) denilen cihazlar kullanılır.
• Akümülatörler
doldurulurken elektrik enerjisini yasal enerjiye çevirirler. Buna akümülatörün
şarjı denir.
• Boşalırken
ise kimyasal enerjiyi tekrar elektrik enerjisine çevirir. Buna da, akümülatörün
deşarjı denir.
Akümülatörler sülfürik
asit içine yerleştirilen kurşun plakalardan oluşur ve boşaldıklarında tekrar
doldurulabilirler. Benzer işleve sahip olan piller ise boşaldıktan sonra bir
daha doldurulamazlar.
Boşaldığı zaman
doldurulabilen piller de vardır. Ancak bunların yapısı akümülatörlerden
farklıdır.
Akümülatörün
kullanımında dikkat edilecek bazı hususlar:
1. Tamamen
boşalıncaya kadar kullanılmamalıdır.
2. Kısa
devre edilmemelidir.
3. Doldurulma
sırasında akım, belli bir değerin üzerine çıkarılmamalıdır.
4. Kutup
başlarının paslanması önlenmelidir.
5. Temiz
tutulmalıdır.
• Akümülatörlerin en
önemli kullanım yerleri; otomobil, uçak, denizaltı, tren, laboratuar ve telefon
santralleri gibi yerlerdir.
C. ALTERNATİF AKIM ve
DOĞRU AKIM JENERATÖRLERİ
Herhangi bir basit
elektrik devresine akım, pil akümülatörden sağlanır. Pil veya akümülatörün
verdiği akım tek yönlüdür. Bu tür akıma doğru akım denir. Şekilde de
görüldüğü gibi bir
mıknatısın kutupları arasında
oluşan manyetik alan içindeki
iletken (bobin) döndürülecek olursa
yönü ve şiddeti değişen bir akım elde edilir. Buna alternatif akım denir. Alternatif
akım bir indüksiyon akımıdır. Alternatif akım elde edilen bu cihaza alternatif akım jeneratörü denir.
Doğru akımın (tek yönlü)
elde edildiği jeneratöre doğru akım jeneratörü denir.
H. ELEKTRİK ENERJİSİNİN
TAŞINMASI ve KULLANILMASI
Evlerimizde
kullandığımız elektrik enerjisinin potansiyel farkı (voltaj) 220 V tur. Bu
enerjinin üretildiği santraller ile tüketim merkezleri arasındaki uzaklık
oldukça fazladır. Elektrik enerjisinin taşınması sırasında
enerji kayıpllarının en aza
düşürülebilmesi için voltaj yükseltilir.
Transformatörlerle yükseltilen bu voltajın değeri 380000 volt olur. Yüksek
voltajdaki elektrik enerjisinin akımı çok küçük olacağı için taşıma
hatlarındaki iletkenlerde ısı enerjisi kaybıda en aza indirilmiş
olur. Elektrik enerjisi tüketim merkezlerine taşındıktan sonra
transformatörlerle kademeli olarak 220 V a düşürülerek evlerimizde kullanılır.
Günlük Hayatta
Kullandığımız Bazı Elektrik Cihazları:
Ampul : Elektrik
enerjisini ışık enerjisine dönüştüren cihaza elektrik ampulü denir.
Akım geçen flaman
ısınarak akkor hale geçerek ışık yayar.
Isıtıcılar: Elektrik
enerjisini ısı enerjisine dönüştüren cihaza denir. Elektrik sobası, su
ısıtıcısı ve ütü bu tip cihazlardandır.
Sigorta : Elektrik
tesislerinde, kaza veya yanlış kullanım sonucu aşırı akım çekilmesi halinde,
yangın çıkmasını ve can güvenliğinin tehlikeye girmesini önler.
Zil : Bir elektro
mıknatıs ile kontrol edilen tokmak düzenli olarak çana vurdurularak elektrik
enerjisi ses (hareket) enerjisine dönüştürülür.
Eektrik Motoru
: Elektrik enerjisini mekanik enerjiye dönüştüren cihazlara denir. Manyetik
alan içindeki bobine (rotor) akım verilerek manyetik kuvvetin etkisiyle rotorun
ve milin dönmesi sağlanır.
Mikrofon : Sesi elektrik
enerjisine dönüştüren cihaza denir.
Hoparlör: Elekrik enerjisini
sese dönüştüren cihaza denir.
Transistor : Transistörler akım
uygulandığında, içinde meydana gelen elektrik alanı, serbest elektronlara
sadece bir yönde hareket sağlar. Transistörler elektrik akımını tek
yönde geçiren elemanlar olduğu için alternatif akımı doğru akıma dönüştürmede
kullanılabilir.
Elektrik devrelerinde
istenildiği zaman elektik akım şiddetini yükselten transistorlar de
kullanılabilir.
Amplifikatör : Şiddeti zayıf olan
elektrik enerjilerini karakterini değiştirmeden yükselten elektronik cihazlara
denir. Amplifikatörlerin kendisine verilen akımın şiddetini artırması, sesin
elektriksel yöntemlerle yükseltilmesini sağlar.
Radyo : Bir vericiden
gönderilen elektromanyetik dalgalar anten ile alınarak elektrik enerjisi olarak
radyoya verilir.
Radyoda kuvvetlendirilen
bu enerji ses enerjisine dönüştürülür.
Telsizler ve cep
telefonları da aynı prensiple çalışırlar.
Televizyon : Verici antenden
yayınlanan ses ve görüntünün özelliğini taşıyan elektromanyetik dalgalar
televizyon antenleriyle alınarak kuvvetlendirilip ses ve görüntüye
dönüştürülür.
Telefon : Bir telefon
ahizesinde hem hoparlör, hem de mikrofon bulunur. Mikrofon, konuşmalarımızı
alarak karşı tarafa iletilmesini sağlar. Hoparlör ise karşı taraftan gelen
konuşmaları duymamızı sağlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder