DİL
| ||||||||||
Dil: İnsanların duygu, düşünce ve isteklerini anlatmak için kullandıkları ses ya da işaretler sistemidir. Dilbilgisi : Biş dili oluşturan sesleri, kelimeleri, cümleleri ve bunlarla ilgili kuralları inceleyen bir bilimdir.Dünya Dilleri Arasında Türkçenin Yeri: Yeryüzünde iki binden fazla dil incelenmiştir. Buna göre Diller üç gruba ayrılır
A. Şive: Bir dilin değişik kültür düzeylerine göre uğradığı değişime ŞİVE denir. Yazı diline yansımaz. B. Ağız: Kentler veya köyler arasında rastlanan az çok değişik konuşmalara AĞIZ denir. Gonya, Gayseri vb. C. Lehçe: Ağız ayrılığı daha geniş ve belirgin şekilde ortaya çıkar. Konuşma dilinde beliren farklılık yazı dilinde de kendini gösterir: Kıpçakça ve Çağatayca gibi. Tükçenin Kaynağı: Türklerin anayurdu Orta Asya olup dilimizin kaynağı buradan gelir. Türkçeyi konuşanların sayısı 120 milyon civarındadır. Türkler arasındaki ağız farklılığı sürekli yeni lehçelerin türemesine yol açmış, yeni birer dil durumuna gelmiştir: Yakutça ve Çavuşça gibi. Bu dillerin hepsine birden Ural - Altay dilleri denir............................... Soydaş Diller: Birkaç eski anadilin değişikliğe uğramasıyla yeni diller oluşmuştur. Bu ana dilden geldikleri anlaşılan bir soydan sayılır. buna göre soydaş diller :
|
CÜMLE
|
Cümle: Maksadımızı tam olarak anlatan söz dizilerine CÜMLE diyoruz.Cümle özellikleri:
: : YÜKLEMLERİNE GÖRE CÜMLELER : : : : YAPILARINA GÖRE CÜMLELER : : : : DİZİLİŞLERİNE GÖRE CÜMLELER : : : : ANLAMLARINA GÖRE CÜMLELER : : |
KELİME
| |||||||||||||||
|
HECE - HARF
|
: : Hece : : Ağzımızın bir hareketiyle çıkan seslere HECE denir.: : Harf : : Ağzımızdan çıkan sesleri yazıda göstermek için kullanılan işaretlere HARF denir. : : Büyük Ünlü Uyumu : : Türkçe kelimeler büyük Ünlü Uyumu denilen kurala uygun olarak söylenir ve yazılır. : : Küçük Ünlü Uyumu : : Sesli harflerin ağzımızdan çıkışlarına göre olan kuraldır. : : [ Harf ] - [ Kaynaştırma Harfleri ] - [ Ünlü Düşmesi ] - [ Ulama ] (Tıklayın) : : [][][] |
SERT SESSİZLERİN YUMUŞAMASI
| |||||||||
Sert sessizle biten kelimelere, sessiz harfle başlayan bir ek eklenmek istendiğinde, şayet ekin ilk harfi yumuşak sessizlerden b, c, d, g ise bu harfler sertleşerek p, ç, t, k şeklinde eklenirler. bu kurala SERT SESSİZLERİN YUMUŞAMASI KURALI denir.Genellikle trkçe kelimelerin sonlaında yumuşak sessizlerden b, c, d, g bulunmaz. Bu kurala uymayan bazı kelimeler de vardır. Ancak bu çeşit kelimelere kural dığı kelimeler denir. Buna göre kelime sonunda sözü edilen yumuşak sessizlerin yerine sertleri bulunur.
Bazı tek heceli kelimelerin sonlarına gelen sert sessizler, sesli harfle başlayan bir ek alsalar bile yumuşamazlar. Aynen yazılırlar. Ben ata binmeyi çok severim. İkinci kata varınca beni bekle. p, ç, t, k harfleriyle biten, yabancı dillerden dilimize girmiş birçok kelime sesli harflerle başlayan bir ek aldıklarında değişikliğe uğramazlar. Bu kelimelerin sonundaki sert sessizleryumuşamaz. Cumhuriyeti gençlik koruyacaktır. Türkler esareti kabul etmezler. İnsan, saadeti evinde aramalıdır. p, ç, t, k harfleriyle biten özel isimler, sonlarına ünlü ile başlayan bir ek alsalar da bu kelimeler aynen kalır. Mehmet'i öğretmen çağırdı. Recep' in başarısı gurur verici. Sert sessiz harflerden "p, ç, t, k, h, s, ş, f" biriyle biten kelimelere "c, d, g" süreksiz yumuşak sessizlerden biriyle başlayan bir ek geldiğinde eklerin başındaki ünlsüzler sertleşir. Bu kurala SERT ÜNSÜZLERİN BENZEŞMESİ KURALI denir.
|
VURGU VE TONLAMA
|
VURGU: Konuşurken veya bir parçayı okurken, bazı heceleri veya kelime gruplarını üztüne basarak söyleriz veya okuruz. Bu söyleyiş özelliğine VURGU denir.Kelimelerde Vurgu: Türkçe kelimelerde genellikle hafif bir vurgu vardır. Genelde kelimelerin son hecesinde görülür. Yalnız yer isimlerinde vurgu ilk veya orta hecededir: Ankara - İzmit - Tokat - Sakarya gibi. Örnek: Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla. Kelimelere ek eklendiğinde, vurgu son heceden bu eke geçer: Du - va - rı, du - va - ra, du - var - da... Kelimelerde Vurgu Alan ve Almayan Ekler Kelime türeten ekler vurgu alır. Gözlük, gözlükçü, Güzellik, kömürcü İyelik ekleri vurguyu kendine çeker: Kitabım, kitabın, kitabı, kitabımız, kitabınız, kitapları Soru eki olan "mi" vurgulu söylenmez. Bu kitap senin ki? Cümlelerde Vurgu: Genellikle cümlelerde vurgu yüklem olan kelimenin üzerindedir. Ancak cükledeki kelimelerin anlam değeri birbirine eşit değildir. Üzerinde durulan kelime, yükleme yakın bir kelimedir. Örnekler: Ahmetler, yarın saat dörtte İzmir'e gidecekler. Ahmetler, yarın sat dörtte izmir'e uçakla gidecekler. Ahmetler uçakla İzmir'e yarın saat dörtte gidecekler. YArın saat dörtte İzmir'e uçakla Ahmetler gidecekler. TONLAMA: Cümlelerin söylenişi sırasında, sesimizi cümlelerin anlamına göre ayarlamaya TONLAMA denir. Cümlelerde Tonlama: Cümleleri yalnızca düzgün yazmak yeterli değildir. Okurken ve konuşurken cümleleri anlamlarına uygun biçimde söylemek, konuşmayı güzelleştirir. Okunan parçanın özelliğine göre vurgu kullanılır. [][][] |
İSİMLER
|
İSİM: Canlı ce cansız varlıkarı, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelimelere İSİM denir İsimler cins isim ve özel isim olmak üzere ikiye ayrılır.Özel İsim: Dünyada yalnız bir varlığı belirten isimlere ÖZEL İSİM denir. Cins İsim: Dünyada benzeri çok olan bir çok varlığın, birçok varlığın ortak ismine CİNS İSİM denir. Cins İsimler Üçe Ayrılır: A. Madde İsimleri: Elle tutulup gözle görülen varlıklara verilen isimlere denir. Masa, elbise, taş, ova, cadde, sokak.... A. Mana İsimleri: Elle tutuamayan gözle görülemeyen varlıklara verilen isimlere denir. ses, uyku, sevinç, acı, rüya, akıl, huy, mutluluk, özlem, sevgi... A. Topluluk İsimleri: Aynı türden olan varlıkların toklu olarak bulundukları durumlara verilen isimlere denir. okul, sınıf, alay, tabur, sürü, orman, halk, millet, aile, koro... : : İSİMLERDE TEKLİK - ÇOKLUK : : : : İSMİN HALLERİ : : : : İSİM TAMLAMALARI : : [][][] |
SIFATLAR
| ||||||||||||||||||||||||||||
|
ZAMİRLER
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||
ZAMİR: İsimlerin yerine kullanılan, ismin yerini tutan kelimelere ZAMİR diyoruz. Zamirler; Kelime Halindeki ve Ek Halindeki Zamirler olmak üzere ikiye ayrılır: : A-) Kelime Halindeki Zamirler : : Bu zamirler Şahıs, İşaret, Belgisiz ve Soru Zamirleri olmak üzere dörde ayrılır. : : B-) Ek Halindeki Zamirler : : Bu zamirler İyelik ve İlgi Zamirleri olmak üzere ikiye ayrılır.
|
FİİLLER
| ||||||||
FİİL: Varlıkların yaptıkları işleri, eylemleri, zaman ve kişiye bağlayarak anlatan kelimelere FİİL denir. Fiil olan sözcükte üç temel öğe vardır. 1. Eylem 2. Zaman 3. Kişi yaklaşıyordum, durmuştur, söylüyor, buldu (yaklaş, dur, söyle, bul) Bu kelimelerin fiil olup olmadıklarını anlamak için, en küçük anlamlı parçalarını (köklerini) buluruz: Bulduğumuz bu köklere, mastar eki, "-mek, -mak" ekleriz. Eğer anlamlı kelimeler elde ediyorsak, bulduğumuz kelimeler fiil demektir. Örneğin; "göz" sözcüğüne "-mek, -mak" mastarını eklediğimizde "gözmek, gözmak" gibi anlamsız kelimeler oluşuyot. Demek ki "göz" sözcüğü fiil değildir.Kök: Fiilerin sonlarındaki bütük ekler atıldıktan sonra kalan anlamlı kısmına KÖK denir.
|
ZARFLAR
| |||||||||||||||
Yüklemin anlamını tamamlayan kelimelere ZARF diyoruz. Zarfler, yüklemin anlamını tamamladıkları hal, zaman, yer, azlık-çokluk ve soru anlamı katma durumuna göre çeşitlere ayrılır. Buna göre zarflar:
2. Zaman Zarfları: Kazı haberini bu gün öğrendim. 3. Yer ve Yön Zarfları: Küskün olduğu için bana arkasını döndü. 4. Azlık - Çokluk Zarfları: Yolumuz epeyce uzadı. 5. Soru Zarfları: Neden geç kaldın? [][][] |
YAZIM (İMLA) KURALLARI
| |||||||
İmla: Bir dilin kelimelerinin yazıya geçirilmesini sağlayan ortak yazma şekline İMLA denir.
[][][]
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder