BAKTERİLER
BOYUTLARI VE
BULUNDUKLARI YERLER
Bakteriler mikron cinsinden ölçülür.
Bakterilerin büyüklüğü normal bir ökaryot hücredeki mitokondri kadardır. Birçok
türün genişliği 0.1 – 4.0 mikron, boyuysa 0.2 – 50 milkron arasında değişir.
Bakteriler aşağı yukarı her yerde bulunur. En çok organik atıkların ve suyun
bol bulunduğu yerlerde yaşarlar. Yaklaşık 2000 bakteri türü belirlenmiştir ve
bunların birçoğu, bulundukları ortamdaki öbür mikroorganizmaları yokederler.
Atmosferin oksijensiz en üst tabakasında, denizin 10 km. dibinde, donmuş
toprakta, sıcak su kaynaklarındaki SINIFLANDIRMA
19.yy’da biyolojinin gelişmesiyle,
bakterilerin bitki de hayvan da olmadıkları ortaya konmuştur. Bakterilerin de
gerçek bitkiler gibi sert hücre çeperleri vardır ; ama birçok bakteri türü
hareket ederler ve enerjilerini, gelişmelerini organik besinlerden sağlarlar.
(yalnızca birkaç bakteri türü fotosentezden yararlanır.) Eski iki evrenli
sınıflandırma sisteminde bakteriler, bitkiler evrenine yerleştirilmişse de, günümüzde
kullanılan beş evrenli sistemde bir hücreli prokaryotlar (bakteriler,
kinobakteriler ya da mavi-yeşil su yosunları) Moneralar evrenine, bir hücreli
ökaryotlar (protozoalar) ise Protistalar evrenine yerleştirilmiştir.
BİÇİMLERİNE GÖRE SINIFLANDIRILMASI
Biçimlerine göre 4 tip bakteri hücresi
vardır:
Çubuk
Şeklinde olanlar (Basiller) : ‘Kamçılılar’
adı verilen, hücrenin çevresini saran kirpiklerin ya da kamçıların yardımıyla
hareket eden silindirimsi ya da çomak
biçimli bakterilerdir.
Yuvarlak
olanlar (Coccus) : Zincirler halinde gelişerek
‘streptokoklar’ oluşturan küre biçimli bakterilerdir.
Son yıllarda türleri genetik yapılarına göre
düzenleyen bir sınıflandırma sistemi hazırlanmıştır. Bu sistemde , son derece
farklılaşmış bir bakteri öbeği oluşturan Archaebacteria öbeği, RNA dizilimi
temel tutularak, bakterilerin büyük bir çoğunluğunu kapsayan Eubacteria
takımından ayrılmıştır.
GRAM BOYAMA SİSTEMİNE GÖRE
SINIFLANDIRILMASI
Bakterilerin saptanmasında yaygın olarak
kullanılan gram boyama yöntemi, 1884’te, Danimarkalı bakteribilim uzmanı Hans
Christian Gram tarafından kusursuzlaştırılmıştır. Bu işlemde bakteriler, özel
boyarmaddelerle ya da öbür kimyasal maddelerle boyanır. İşlemden geçirilen
bakteriler iki gruba ayrılır ; koyu menekşe rengine dönen bakterilere ‘gram-pozitif
bakteriler’, kırmızıya dönüşenlere ise ‘gram-negatif
bakteriler’ denir. Hekimler, bakteri enfeksiyonlarını tedavi etmek için
kullanacakları uygun antibiyotiği belirleyebilmek için, gram boyama yöntemine
çok sık başvururlar. Gram-pozitif bakteriler daha çok penisiline, gram-negatif
bakteriler ise daha çok streptomisin gibi öbür antibiyotiklere duyarlıdırlar.
Bakterilerin boyama işleminde farklı renkler almalarının nedeni henüz tam
anlamıyla aydınlatılmamışsa da, eldeki veriler, bu farklılığın bakteri hücre
çeperinin yapısındaki özelliklerden
kaynaklandığını
göstermektedir.
Aerob Bakteriler: Bazı bakteri
grupları (Escherichia coi, zatürree ve yoğurt bakterisi gibi) ancak
oksijenli ortamda yaşayabilir. Bunlarda mitokondri olmadığı için solunum hücre
zarının iç kısmındaki kıvrımlarda (mezozom)
gerçekleştirilir.Örnek:AzotBakterileri.
Geçici
Aerob veya Geçici Anaerob Olanlar: Asıl
solunumları oksijensiz olduğu halde kısa süre için aerob olanlara "Geçici Aerob" denir. Normal
solunum şekli aerob olanlar ise havasız kalınca fermentasyona
başvururlar.Bunlara"GeçiciAnaerob"denir.
BAKTERİLERİN ÜREMELERİ
Bölünerek Çoğalma: Bütün bakteri türlerinin
esas üreme şekli bölünmedir. Bu bölünme eşeysiz üreme biçimidir. Su, besin maddesi
ve sıcaklığın uygun olduğu ortamlarda çok hızlı bölünürler. Bu bölünmeler her
20 dakikada bir gerçekleşir. Bölünen bütün hücreler yaşasa, bir hücre 6 saat
içinde
Bakterilerin bölünmeleri mitoza benzer. Ancak çekirdek zarı ve belli
bir kromozom sayısı olmadığı için tam bir mitoz değildir. Buna Amitoz Bölünme denir.
Sporlanma: Bazı bakteri türleri
yaşadıkları ortam şartları bozulunca endospor
oluşturarak kötü şartları geçirirler. Endosporlar, kalıtım materyalinin çok az
bir sitoplazmayla beraber çevrilmiş halidir. ortam şartları normale dönünce
çeper çatlar, endospor gelişerek normal bakteriyi meydana getirir.
Spor oluşturmuş bir bakteri
Eşeyli Üreme (Konjugasyon): Bakteriler bölünerek çok
hızlı üremelerine, olumsuz şartları da endospor oluşturarak geçirmelerine
rağmen, düzensiz de olsa eşeyli üremeyi gerçekleştirirler. Çünkü bu sayede
kalıtsal çeşitliliklerini artarak değişen ortamlara uyum yapma imkanı bulurlar.
Bu çeşitliliğe kalıtsal varyasyon denir.
Bakterilerde konjugasyonla üreme
Konjugasyon (kavuşma) esnasında DNA yapısı
farklı iki bakteri yan yana gelerek aralarında geçici bir zardan köprü
oluştururlar. Bu köprü aracılığı ile DNA parçalarını değiştirirler. Sonra
ayrılarak bölünmelerine devam ederler. Dikkat edilirse çok hücreli canlılarda
görülen eşeyli üremeden çok farklı bir eşeyli üreme oluşmaktadır. Bunlarda
gamet oluşumu ve döllenme yoktur.
Bakteriler diğer canlılara göre daha kolay mutasyona uğrarlar. Mutasyon genellikle zararlı ve öldürücü olmakla beraber, bakterilerde bazen olumlu sonuçlar veren faydalı mutasyonlar oluşabilmektedir. Bugün bakteriler besin (kültür) ortamlarında yetiştirilerek incelenmektedir. En iyi geliştikleri kültür ortamı et suyudur.
BAKTERİLERİN YARARLARI
Bakteriler olmasa, hayvan dışkıları, hayvan
leşleri, ölü bakteriler çürümez ve her yer büyük çöp yığınlarıyla dolup
taşardı. Ayrıca bakteriler, toprağı çeşitli yollarla zenginleştirirler. Azot
bağlayıcı bakteriler, atmosferdeki azot gazını kullanarak, bitkilerin büyümesi
için gerekli azota dönüştürürler. Baklagillerin köklerinde Rhizobium cinsinden
bakteriler içeren küçük yumrular bulunur ; bu bakteriler, azot bağlanmasına
yardımcı olur ; siyanobakteriler ise, havadaki serbest azotun bağlanmasını
sağlarlar.
Bakteriler sanayide peynir, yoğurt, ayran,
sirke, lahana turşusu, vb. besinlerin üretilmesinde çok önemli rol oynarlar.
Topraktan elde edilen bakterilerdense, streptomisin gibi antibiyotiklerin
yapımında yararlanılır. Deri tabaklanırken, tütün işlenirken, organik atıklar
lağım arıtma tesislerinde arıtılırken de bakterilerden yararlanılır. Sığırlar,
keçiler ve koyunlar otla beslenir, ama bakteriler olmasa yedikleri otların sert
lifli selülozlarını kolayca sindiremezlerdi.
ÖLÜMCÜL
OLABİLİRLER
Sağlıksız koşullarda bekletilen besinler,
bakteriler tarafından bozulabilir. Stafilakoklar, Streptokoklar ve
Salmonellalar gibi besin bozucu bakteriler, zehirli toksinler üretirler.
Bozulan besinin insanlar tarafından tüketilmesiyse ağır hastalıklara yol açar.
Sağlıksız koşullarda işlenen konservelenmiş ve tütsülenmiş besinlerde üreyen Clostridium
botulinum türü bakteri, bir
toksin üreterek, ‘botülizm’ adı verilen ve çoğunlukla ölümle sonuçlanan
bir hastalığa neden olmaktadır.
BAKTERİLERİN
YOK EDİLMESİ
Yukarıda sözü edilen kimyasal maddeler, insan
bedeni için oldukça zehirli sayıldıklarından ağız yoluyla alınmamaları gerekir.
Ama antibiyotikler, canlı organizmalar (genellikle bakteriler ve küflerden
yararlanılır) tarafından üretilmelerine karşın, ağız yoluyla alındıklarında
bakterileri öldürür ya da üremelerini engellerler; mikroplara karşı etkenlerse
antibiyotiklerle aynı işlevi gören doğal ya da yapay kimyasal maddelerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder